Sizi Arayalım
Varis
Varis, toplardamarların kalıcı olarak genişlemesi, kıvrımlı hale gelmesi ve uzamasıdır. Varisler genellikle bacakların derisi altında, farklı çaplarda, mavi renkli ve kıvrımlı şişlikler şeklinde ortaya çıkar. Varisin bir diğer türü ise kılcal çatlaklar veya örümcek şeklindeki varislerdir.
Varisler, yalnızca görünüm dışında uzun yıllar herhangi bir şikâyete yol açmadan kalabilir. Ancak zamanla ağrılı hale gelebilir. Bacaklarda şişlik ve kronik venöz yetmezlik gelişebilir. Varisli damarda pıhtı oluşabilir ve bu durumda tromboflebit adı verilen ağrı, şişlik ve kızarıklık görülebilir.
Varisler çoğunlukla kadınlarda görülür. Ailesinde varis bulunan kişilerde risk daha yüksektir. Hamilelik döneminde varis daha sık görülür. Diğer risk faktörleri arasında obezite, sigara kullanımı ve uzun süre ayakta kalmak vardır.
Belirtiler
- Bacaklarda varislerin görülmesi
- Bacakta ağrı ve kaşıntı
- Bacakta yanma hissi
- Geceleri bacak krampları
- Bacaklarda sürekli rahatsızlık hissi
Varisin Nedenleri
Varisler genellikle, kanın tek yönde akmasını sağlayan toplardamarlardaki kapakçıkların bozulması sonucu gelişir.
İnsan vücudunda, derinin hemen altında birçok toplardamar bulunur. Bu damarların görevi, kirli kanı kalbe taşımaktır. Ancak yaşamın herhangi bir döneminde bu damarlar genişleyip, işlev ve görünümleri bozulabilir.
Varis, toplardamarların geri dönüşü olmayan ve anormal genişlemesidir. Bu damarlar, ayak ve bacak derisinin altında mavi ve kıvrımlı şişlikler şeklinde görünür. Şikâyetler ayakta durma ve uzun süre oturma ile artar.
Varisler, erkeklerin %15–20’sinde, kadınların ise %30–35’inde farklı yaş dönemlerinde görülebilir.
Varis ilerledikçe, ayaklarda ağrı ve basınç şikâyetleri artar. Tedavi edilmeyen ileri evre varisler, ayak bileklerinde yaralara yol açabilir.
Varislerin oluşumuyla ilgili birçok teori ortaya atılmıştır ancak ortak neden, toplardamarlardaki kapakçıkların bozulması veya hasar görmesidir. Kapakçıklar, kanın toplardamar içinde doğru yönde yani kalbe doğru akmasını sağlar ve geri kaçmasını engeller. Kapakçıkların neden işlevini yitirdiği tam olarak açıklığa kavuşmamıştır. Bu konuda öne çıkan fikirlerden bazıları, ailesel yatkınlık (ailede varis öyküsü varsa) veya damar duvarlarında sonradan gelişen zayıflıktır.
Tedavi
- Skleroterapi: Bu tedavi yönteminde, damar cerrahı çok ince bir iğne yardımıyla varisli damarlara kimyasal bir madde enjekte eder. Bu işlem, varisli damarların kapanmasına ve bir süre sonra sertleşmiş bağ dokusuna dönüşmesine yol açar. Bu yöntem, özellikle ince kılcal damar şeklinde ortaya çıkan varislerde uygulanır ve bu tip varisler için son derece etkili olduğu kanıtlanmıştır.
Kalp cerrahisi bölümümüzde koroner arter bypass grefti (CABG), kapak değişimi, kalp pili implantasyonu, minimal invaziv kalp ameliyatı ve anjiyoplasti işlemleri yapılmaktadır.
Kalp ameliyatı; tıkalı damarlar, kapak hastalıkları, kalp ritim bozuklukları veya doğumsal kalp hastalıklarının tedavisinde gerekebilir. Kardiyoloğunuz, cerrahi dışı tedaviler yeterli olmadığında ameliyat önerecektir.
Her zaman değil. Duruma bağlı olarak, anjiyoplasti gibi kateter tabanlı teknikler veya minimal invaziv kalp cerrahisi daha hızlı iyileşme ve düşük risk sağlayan uygun alternatifler olabilir.
Her büyük ameliyatta olduğu gibi, kalp cerrahilerinde de enfeksiyon, kanama veya anesteziye bağlı komplikasyon riskleri vardır. Ancak, deneyimli cerrahlar ve modern tesislerle başarı oranları oldukça yüksektir.
İyileşme süresi değişkenlik gösterir ancak genellikle açık kalp ameliyatları gibi büyük operasyonlar için 6–8 hafta sürer. Minimal invaziv işlemlerde iyileşme süreleri daha kısadır. Rehabilitasyon sürecinde bakım ekibimiz tam destek sağlar.
English
